Sinema dünyasına dikkat çekici bir üslupla giriş yapan Solène, 40 yaşında bir bekar anne olarak karşımıza çıkıyor. Yaşamının her anında kendi başının çaresine bakmak zorunda olan bu etkileyici kadın, hayatının dönüm noktasında karşılaşacağı aşk ile hayatın tüm kurallarına meydan okuyor.
Solène'nin karşısına çıkan isim, dünyanın en popüler erkek grubu August Moon'un 24 yaşındaki karizmatik solisti Hayes Campbell. Genç, yakışıklı ve bir o kadar da asi olan Campbell, kariyerinin zirvesindeyken Solène ile tanışıyor ve bu beklenmedik aşk hikayesi başlıyor.
Solène ve Hayes'in yaş farkına rağmen birbirlerine olan tutkusu, filmi öne çıkan yönlerinden biri haline getiriyor. İkilinin ilişkisinin derinliklerine daldıkça, aşkın yaş tanımadığını, her zorluğun üstesinden gelebilecek bir güce sahip olduğunu görmek mümkün. Bu hikaye, hem müzik dünyasının realist bir portresini sunuyor hem de iki aşık arasındaki tutkulu aşkı anlatıyor.
Toplum normlarına ve yaş farkına rağmen yaşanan bu aşk hikayesi, izleyiciyi duygusal bir yolculuğa çıkarıyor. Bekar bir annenin ve genç bir pop yıldızının yaşadığı bu beklenmedik aşk, izleyicilere aşkın sınırlarını sorgulatan bir deneyim sunuyor.
güzel hoş vakit geçirmelik film. bence odak noktası kadın büyük olunca neden yer yerinden oynuyor? hala ve hala 🙂 kesinlikle utanç verici değil alttaki yorumu skeyim. Aşkın her türlüsü güzel sevgi zor bulunan kolay harcanmaması gereken bir şey, gaza geldim gidip kocamı öpem.
Çok güzeldi aşkın nerde ne zaman seni bulacağını bilemessin
23
3